6 Ağustos 2012 Pazartesi

İNSANLIK ÖLÜDÜMÜ ???

Geçen cuma günü eşimin 2012-2013 çalışma döneminde başkanlığını üstlendiği benimde yönetim kurulunda sekreter olarak görev yapacağım Harbiye Lions Kulübü adına bir yardım aktivitesi gerçekleştirdik.
 Yardım aktivitemizi Facebook ta 15 gün öncesinden yazmama rağmen 1 arkadaşım dışında hiç kimse ilgilenmedi.Para yollamak bi yana tebrik eden bile olmadı.Zaten bu ülkede hangi yapılan güzel bir işi tebrik ederizki.Neyseki üyelerimiz sayesinde fazla fazla para toplandı.Bize verilen koli sayısı tamamlanınca paramız bile arttı.Artan parayla ve üstüne yeni eklenecek bağışlarla eylül ayında kırtasiye malzemeleri alıp ihtiyacı olan köylere göndereceğiz.
         
Genelde böyle yardımlardan şüphe ederim.Yerine ulaşıyormu diye düşünüyorum.Çünkü yıllar önce Leo kulübü üyesiyken seyrantepe taraflarında bir mahalleye muhtarın yönlendirmesi ile yardım götürmüştük.Bize adresi verilen gece konduların arka bahçelerinden son model Jipler mi bulmadık.Gece konduya kat çıkıp apartmana çeviren adamların ziline bastığımızda lütfedip aşağıya inmek yerine asansöre koyun diyen yüzsüzlerlemi karşılaşmadık.

      Bizim aktivitemiz bendeniz sekreter Ahucuk,Levent başkan ,başkan yardımcımız Zerrin ablamız ile saat 14.30 da Göztepe Merdivenköy Muhtarlığında buluşmamız ile başladı..Erzak kolilerimiz zaten  belirlediğimiz marketten yeterli sayıda temin edilip bagaja bir gün önceden yüklenmişti.

   Merdivenköy Muhtari Nazan Hanım inanılmaz idealist çok dürüst bir muhtar. Mini eteği,kolunda dövmeleri ile halkın sevgilisi olmuş.Zaten babadan geçmiş ona bu meslek.22 yıldır aynı mahallenin muhtarıymış.Bütün evleri tek tek biliyor ismen herkesi tanıyor.Saolsun bizi kırmayarak bizimle birlikte önceden belirlediği evleri bize tarif edip tek tek dolaşıp hem erzak dağıttı, hemde mahalle sakinlerinin ona teslim edilen yardım paralarını elden ihtiyaç sahiplerine verdi.

  Şu hayatta iki kuruş için edilen kavgalardan,mal mülk için birbirini vuran insanlardan o an öyle nefret ettimki.Bir koli erzak için o teyzelerin gözünün içi öyle kocaman güldüki.Bize o kadar dua ettilerki.Ben kendimden utandım.Ben kimimki bana o kadar minnet duyuyolar.Bende insanın benimde iki elim iki kolum var.Bende nefes alıyorum.Bazısının derdi erzak bile değil 10 dakika sohbet etmemiz bile onları mutlu ediyor.Bütün dağıtım boyunca gözümden akan yaşlar bir türlü dinmedi.Herkesin mutlaka böyle anlara şahit olup yaşadığı hayatın değerini anlaması gerekiyor.

    Yardım deyince hepimiz sağır,kör dilsiz oluyoruz.İşimize gelmeyen hiçbişeyle ilgilenmiyoruz.
Geçen gün facebook ta bir kan aranıyor yazısı yazdım.Ne bir geçmiş olsun, ne bi hayırdır diyen olmadı.Bizim uymuyor ama soralım falan yorumu bile gelmedi.Güzelim ülkemin insanları nerde abuk resim,nerde abuk fıkra,nerde abuk bi durum yazısı var onu beğenir,onu paylaşır.Facebook listemde olanların çoğu merakından ordalar.Şimdi silsem listeden hemen mesaj gelir.Ahucum hayırdır bişey mi oldu beni silmişin.??? Madem mesaj atmayı biliyosun,düğünümde,doğumumda tebrik atmak için niye o parmakların çalışmaz....
     Giderek daha çok kendine müslüman bi ülke oluyoruz onu anlıyorum.Ne arayana yardıma koşuyoruz,ne bizden daha zor durumda olana iki paket makarna veriyoruz.Ne sokakta kavga çıkınca araya giriyoruz.Ne haklıya destek olup olaya şahitlik ediyoruz.Aynı acılar kendi başımıza gelene kadar insanları uzaktan izleyip,ayıplayıp yeri gelince  arada kalmamak için komşumuzla bile selamı sabahı kesiyoruz.Taakii başımıza aynı olaylar gelene kadar ,aynı acıyı içimizde hissedene kadar birbirimizi anlamıyoruz.

         Beni ailem delikanlı yetiştirdi.Benim herşey dilimdedir.Kimin için ne düşünüyosam arkasından değil yüzüne söylerim.Ben haklı bulduğum herkes için arayada girerim,arada da kalırım.Taraf olurum.İkili oynamam.Herkesle aramın iyi olmasına çokta gerek duymam.Varsın benim sevdiklerim beni sevsin o bana yeter.Haklı olana taraf olmazsak ,kötüleri nasıl yenebiliriz.Karşımdakinin acısını anlamak için başıma gelmesini beklememe gerek olmaz.

    Bende kızımı böyle yetiştiriyorum..Dünya giderek kötüleşse bile bizim içimizdeki insanı kimse öldüremiyecek.Belki oda benim kadar az sevilecek ama dürüst ,özü ,sözü bir büyüyecek.İNSAN olacak ROBOT değil.

          Neyse uzun lafın kısası bu bizim ilk aktivitemizdi 1 yıl boyunca birçok yardım yapacağız.
Bizi takip etmeye devam edebilirsiniz.İnsanlık ölmedi ölmesin !!!!



En Derin Lion Sevgi ve Saygılarımla

Harbiye Lions Kulübü
                
 2012-2013 Çalışma Dönemi  Sekreteri

Ahu Kahraman Yıldırım..

2 Ağustos 2012 Perşembe

Kanka ayağı .....ayağı !!!


     Anneannemlerin zamanında  "ahiretlik", annemin zamanında "dostluk ",bizim zamanımızda " kanka" yeni neslin zamanında  "kanki " olarak değişim gösteren bu kelimeler kardeş kadar yakın anlamına geliyor.

   Ben kendi zamanımızdan yani "kanka" kavramından bahsedicem.Gerçi bu zamanda kanka da kalmadıya herkes kendi derdinde ,işinde ,gücünde...

  Kankalığı 3 ayrı yazıda 3 ayrı bölümde incelemeye karar verdim.
 
   1) Erkek + Erkek Kankalar
   2) Kız     + Kız     Kankalar
   3) Erkek + Kız     Kankalar

       1- ERKEK + ERKEK KANKALAR


Bu kankalığın bence en uzun süren şıkkıdır.Çünkü onların kendilerine has bi ilişkileri,doğal çıkarsız bi arkadaşlığı olur.Maç,play station,karı kız muhabbeti,rakı masası geyiği dışında çok fazla paylaştıkları bişey olmaz.
    Mesela  asla birbirleri hakkında  "ulan bak bizim Mehmet yine ayakkabı almış.Doymadı gözü bu kaçıncı ayakkabı tabi buldu zengin karıyı  alır" diye giydirmez.En büyük kavgaları kazara aynı kızdan hoşlanırlarsa olur o krizide kısa sürede aşarlar.

        Birbirlerine çok sadıktırlar grubun içinden evlenenlerde olsa asla bekarları bırakmazlar.Ya sürekli gel kanka maç izleyelim,gel kanka oyun oynayalım diyerek evlerinde ağırlarlar Veya karısını evde bırakıp kankasıyla takılırlar( bu benim başıma en çok geleni mesela ),ya da onlarda evlensin diye sürekli bir organizasyon düzenleyip bekarlara eş bulma çalışmaları sürdürülür.( biz bunuda çok yaptık mesela halbuki ne gereksiz bırak halleri varsa görsünler )         
       Erkek + erkek kankalar genelde tamamı evlendiğinde veya ciddi bir ilişki yaşadığında eşleri yüzünden yolları ayırır.Mutlaka grupta bir ya da bir kaçının karısı uyuz ,geçimsiz,anti sosyal çıkar.Evlenene kadar grupta onlardan önce evlenmiş arkadaşlarının karılarına yalakalık yapıp cici kızı oynarlar istediklerini alınca içlerine şeytan kaçar.
          Bazısı kendini prenses sanar,bazısı sürekli eşinin diğer arkadaşlarına, bakın arkadaşınız ne şanslı benim gibi karısı var dercesine hizmet edip ,cilveler yapar, gidip kocasını sürekli öper koklar kucağına oturur ( bu benim en uyuz olduğum tarz mesela ),.Bazısıda tam tersi eşini kimseyle görüştürmez sadece kendi arkadaş çevresi ve akrabaları ile vakit geçirir.
    
    Aslında bu uyuz kadınlar kendilerini daha evlilik arifesinde belli eder.Mesela benim kuzenim eşinin kankasının nişanına davet edilıyor eşiyle.Sonra öğreniyoki  uzun zamandır görüşmedikleri bi akrabası ve kuzenim tarafından onlarla tanıştırılan ama kuzenimin uzun süredir görüşmediği bi arkadaşıda nişana davetli.Bu durumdan biraz rahatsız olduğunu samimiyetlerine güvenerek nişanlı çifte söylüyor ve gelin hanımdan şöyle bir cevap alıyor."Onlar senin akraban veya arkadaşın olabilir.Canımız onlarıda çağırmak istedi.Çok rahatsız olursan erken dönebilirsin evine"Bu öküzce cevap karşısında şok olan kuzenime kalsa kesin o geceye katılmazdı ama eşinin hatırına  kabus geçen bir nişana gitmek zorunda kaldı.

         Ama allahın tokadı yok bu çift evlendi ve onlarında sevmediği ve görüşmedikleri akrabalar eklendi hayatlarına.Ve benim kuzenim geçen ay tatilde bu kızın sevmediği bi akrabası ile bir mekanda karşılaşıp sohbet etme fırsatı bulmuş.Veee bombaaa meğerse bu prenses benim kuzenim hakkında orda burda atıp tutuyomuş demediğini bırakmıyormuş.Oğlanı evlenmeye ikna edene  kadar kuzenimin dibinden ayrılmayan ama daha nişandan ne mal olduğunu gösteren bu kızdan başka bi tutum beklenemezdi.Tabiki bu son olay bardağı fazlası ile taşırıyor ve kuzenimin eşinin erkek + erkek kanka grubunun sonu böylelikle geliyor.

              Bu erkek + erkek kankalar ağız tadı ile eşlerinide alıp bir grup yemeğine çıkamaz mesela.Birinin karısı yemek seçer, diğerine gidilen restaurant pahalı gelir,birinin eski hoşlandığı çocuk yeni sevgilisiyle gelmek ister kız bozuk çalar.Halbuki o kız gruptan en az 3 çocukla çıkmış sonunda birine kapağı atıp nikahı basabilmiştir.Yemek düzenliyenede,davete katılanlarada zehir olur gece.
            Ama geçen gün kankalığa dair içime bir umut ışığı doğdu.Benim eşimin en yakından dostlarından biri Ahmet 'in düğünü için,  bizimde içinde olduğumuz 25 kişilik arkadaş grubu  Romanya 'ya gittik.Günümüzde heleki İstanbul'da 25 arkadaşını doğumgünü partine getiremiyosun.O kadar güzel vakit geçirdik ,öyle güzel ağırlandıkki anlatamam.Ahmet 'i çok kıskandın o an.Bu kadar seviliyor olmak çok güzel olsa gerek arkadaşları tarafından.Tekrar Ahmet ve eşine mutluluklar dilerim.

     Benim erkeklere tavsiyem erkek erkeğe arkadaşlıklarına devam etsinler ve eşlerini hiç birbirleri ile tanıştırmasınlar...Bence kadınların askere alınmama sebebi de bu.Düşmana gerek yok iki dedikodu ile orduyu karıştırırız evel allah.Silah eğitimine de gerek yok çenemiz yeter.Bizi düşmana karşı bi salsalar dırdırımızla püskürtürüz.
       Özet olarak ben sevmiyorum kardeşim kadınların çoğunun huyunu.Şu hayatta yılandan korkmam kadından korktuğum kadar :))
                              
      Bir sonraki şıkkımız Kız + kız kankalar yazımızda görüşmek üzere..

       Ahucuk 'tan sevgilerr :)