2 Ağustos 2012 Perşembe

Kanka ayağı .....ayağı !!!


     Anneannemlerin zamanında  "ahiretlik", annemin zamanında "dostluk ",bizim zamanımızda " kanka" yeni neslin zamanında  "kanki " olarak değişim gösteren bu kelimeler kardeş kadar yakın anlamına geliyor.

   Ben kendi zamanımızdan yani "kanka" kavramından bahsedicem.Gerçi bu zamanda kanka da kalmadıya herkes kendi derdinde ,işinde ,gücünde...

  Kankalığı 3 ayrı yazıda 3 ayrı bölümde incelemeye karar verdim.
 
   1) Erkek + Erkek Kankalar
   2) Kız     + Kız     Kankalar
   3) Erkek + Kız     Kankalar

       1- ERKEK + ERKEK KANKALAR


Bu kankalığın bence en uzun süren şıkkıdır.Çünkü onların kendilerine has bi ilişkileri,doğal çıkarsız bi arkadaşlığı olur.Maç,play station,karı kız muhabbeti,rakı masası geyiği dışında çok fazla paylaştıkları bişey olmaz.
    Mesela  asla birbirleri hakkında  "ulan bak bizim Mehmet yine ayakkabı almış.Doymadı gözü bu kaçıncı ayakkabı tabi buldu zengin karıyı  alır" diye giydirmez.En büyük kavgaları kazara aynı kızdan hoşlanırlarsa olur o krizide kısa sürede aşarlar.

        Birbirlerine çok sadıktırlar grubun içinden evlenenlerde olsa asla bekarları bırakmazlar.Ya sürekli gel kanka maç izleyelim,gel kanka oyun oynayalım diyerek evlerinde ağırlarlar Veya karısını evde bırakıp kankasıyla takılırlar( bu benim başıma en çok geleni mesela ),ya da onlarda evlensin diye sürekli bir organizasyon düzenleyip bekarlara eş bulma çalışmaları sürdürülür.( biz bunuda çok yaptık mesela halbuki ne gereksiz bırak halleri varsa görsünler )         
       Erkek + erkek kankalar genelde tamamı evlendiğinde veya ciddi bir ilişki yaşadığında eşleri yüzünden yolları ayırır.Mutlaka grupta bir ya da bir kaçının karısı uyuz ,geçimsiz,anti sosyal çıkar.Evlenene kadar grupta onlardan önce evlenmiş arkadaşlarının karılarına yalakalık yapıp cici kızı oynarlar istediklerini alınca içlerine şeytan kaçar.
          Bazısı kendini prenses sanar,bazısı sürekli eşinin diğer arkadaşlarına, bakın arkadaşınız ne şanslı benim gibi karısı var dercesine hizmet edip ,cilveler yapar, gidip kocasını sürekli öper koklar kucağına oturur ( bu benim en uyuz olduğum tarz mesela ),.Bazısıda tam tersi eşini kimseyle görüştürmez sadece kendi arkadaş çevresi ve akrabaları ile vakit geçirir.
    
    Aslında bu uyuz kadınlar kendilerini daha evlilik arifesinde belli eder.Mesela benim kuzenim eşinin kankasının nişanına davet edilıyor eşiyle.Sonra öğreniyoki  uzun zamandır görüşmedikleri bi akrabası ve kuzenim tarafından onlarla tanıştırılan ama kuzenimin uzun süredir görüşmediği bi arkadaşıda nişana davetli.Bu durumdan biraz rahatsız olduğunu samimiyetlerine güvenerek nişanlı çifte söylüyor ve gelin hanımdan şöyle bir cevap alıyor."Onlar senin akraban veya arkadaşın olabilir.Canımız onlarıda çağırmak istedi.Çok rahatsız olursan erken dönebilirsin evine"Bu öküzce cevap karşısında şok olan kuzenime kalsa kesin o geceye katılmazdı ama eşinin hatırına  kabus geçen bir nişana gitmek zorunda kaldı.

         Ama allahın tokadı yok bu çift evlendi ve onlarında sevmediği ve görüşmedikleri akrabalar eklendi hayatlarına.Ve benim kuzenim geçen ay tatilde bu kızın sevmediği bi akrabası ile bir mekanda karşılaşıp sohbet etme fırsatı bulmuş.Veee bombaaa meğerse bu prenses benim kuzenim hakkında orda burda atıp tutuyomuş demediğini bırakmıyormuş.Oğlanı evlenmeye ikna edene  kadar kuzenimin dibinden ayrılmayan ama daha nişandan ne mal olduğunu gösteren bu kızdan başka bi tutum beklenemezdi.Tabiki bu son olay bardağı fazlası ile taşırıyor ve kuzenimin eşinin erkek + erkek kanka grubunun sonu böylelikle geliyor.

              Bu erkek + erkek kankalar ağız tadı ile eşlerinide alıp bir grup yemeğine çıkamaz mesela.Birinin karısı yemek seçer, diğerine gidilen restaurant pahalı gelir,birinin eski hoşlandığı çocuk yeni sevgilisiyle gelmek ister kız bozuk çalar.Halbuki o kız gruptan en az 3 çocukla çıkmış sonunda birine kapağı atıp nikahı basabilmiştir.Yemek düzenliyenede,davete katılanlarada zehir olur gece.
            Ama geçen gün kankalığa dair içime bir umut ışığı doğdu.Benim eşimin en yakından dostlarından biri Ahmet 'in düğünü için,  bizimde içinde olduğumuz 25 kişilik arkadaş grubu  Romanya 'ya gittik.Günümüzde heleki İstanbul'da 25 arkadaşını doğumgünü partine getiremiyosun.O kadar güzel vakit geçirdik ,öyle güzel ağırlandıkki anlatamam.Ahmet 'i çok kıskandın o an.Bu kadar seviliyor olmak çok güzel olsa gerek arkadaşları tarafından.Tekrar Ahmet ve eşine mutluluklar dilerim.

     Benim erkeklere tavsiyem erkek erkeğe arkadaşlıklarına devam etsinler ve eşlerini hiç birbirleri ile tanıştırmasınlar...Bence kadınların askere alınmama sebebi de bu.Düşmana gerek yok iki dedikodu ile orduyu karıştırırız evel allah.Silah eğitimine de gerek yok çenemiz yeter.Bizi düşmana karşı bi salsalar dırdırımızla püskürtürüz.
       Özet olarak ben sevmiyorum kardeşim kadınların çoğunun huyunu.Şu hayatta yılandan korkmam kadından korktuğum kadar :))
                              
      Bir sonraki şıkkımız Kız + kız kankalar yazımızda görüşmek üzere..

       Ahucuk 'tan sevgilerr :)

          


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder