7 Haziran 2016 Salı

İstemeyi bilmek gerek !!!

   Ben kendimi bildim bileli hep zoru seçtim.Zoru sevdim.En zor arkadaşlıkları kurmaya,en imkansız aşkların peşinde platonik koşmaya,en olmayacak işleri oldurmaya çalıştım.
    Çok yorgunum son zamanlarda.Ama sanmayın fiziken.Ruhen bittim.En yüksek binanın çatısına çıkıp bağırsam sesimi duyar mı birileri ? 
    Aynı evin içinde tam 10 gündür bana karpuz alır mısın dediğim eşim bile mevsiminde her yer karpuz doluyken karpuza hiç denk gelmedim diyerek almıyorsa benim sesimi kimse duymaz.Aşerdiğim her şeyi kendim gidip aldım bu aya kadar.Benim elim kolum var şükür kendim de alırım.Ama insan bazen naz yapmak istiyor.Hele ki son zamanlarda iyice ruh halim hassas birileri benimle ilgilensin istiyorum.Bugün Hande öğretmen almış saolsun sabah çok canım karpuz istiyor dedim diye.Mutlu oldum.Kendimi değerli hissettim.

   Hayatım boyunca ne katlar ,ne yatlar ne takılarda oldu gözüm.Ne aldıysam eşek gibi çalışarak aldım.Ama istemek gerek belki de.Sonra bir karpuz bile alınmayacak kadar değersizleşiyor insan.Aman da benim ne masrafsız çalışkan eşim var deyip baş tacı etmiyor
    Sevgilerimle Müzisyen Anne

20 Nisan 2016 Çarşamba

İNSANLIĞIN EĞİTİMİ YOK !!!

Bugün beni tutmayın yazıcam.Belki çok duygusal bir gün geçirdim onun da etkisi ile içimde fırtınalar kopuyor.1 yıl sonra kaybettiğimiz oğlumuz halkında ilk defa konuştum.Ağladım anlattım.Kendimi suçlamayı bırakmaya çalışıyorum.
 Ben Ahu.Siz ismimi çok bilmezsiniz.27 yaşından beri kendi iş yerimin patronuyum.Kaç evin,kaç işinin ekmek kapısıyım.İnsanların maaşını tam ödemek için kaç yıl kredi çekip evliliğinin ilk 5 yılı tatile çıkmayanlardanım.Kumbaradaki paraları tümleştirip kızına bez ve mama aldığı bir dönemden bile geçmiş biriyim.Öyle şans eseri bir yere gelmedim.Durduk yere sevilmedim.Takipçi kölesi olmadım.Alnımın terini döktüm ben.Çocuğumu eller büyüttü ben sizin çocuklarınıza eğitim verirken.Şimdi isyanım yine size.Ben bana para veriyorsunuz diye size insan muamelesi yapmıyorum ey anne babalar.Ey organik peşinde koşan,çocuklarını filipinli dadılarla büyütüp en iyi okullarda okutanlar.Eğitimli çocuk yetiştirmekle insan yetiştirmek çok farklı.Siz paranızla satın aldığınız hizmetlerle paranız kadar varsınız.Ama benim kalbim parayla satılık değil.Ben sizi insan olduğunuz için ,sevdiğim için saygı gösteriyorum.
    Siz çevrenize saygı göstermezseniz çocuklarınızdan o saygıyı bekliyemezsiniz.Sonra bu çocuk neden böyle başına buyruk oldu diye pedagogları gezersiniz.
      Eğitim evde başlar.Siz dersinize zamanında çocuğu getirmezseniz ileride sevgilisiyle buluşmaya,iş görüşmesine randevu verdiği her yere geç gider.Siz söz verdiğiniz bir yere haber vermeden gitmezseniz o da ileride çevresine bu derece vurdum duymaz olur.

Bazen çok üzülüyorum.Ama size değil çocuklarınıza.Bazı çocukları paranın arkasındaki resimleri babasından,annesinden çok görüyor.

    Ben bugün çok sinirliyim.Hem kendime hem size.Ben nerede hata yaptımda siz bizi insan yerine koymuyorsunuz ? Şimdi şapkayı önümüze alıp düşünelim her çocuk sporlar müzikle mi uğraşmalı ? Yoksa önce ailenin toplum kurallarına,çevresine olan saygısını örnek mi almalı ? 

      Sporla,sanatla adap görgü olmuyor.Parayla saadet olmadığı gibi.

    Sevgilerimle Müzisyenanne ...

  
    

14 Nisan 2016 Perşembe

Geniz Eti Ameliyatı ve Kulağa Tüp Takılması

Lal prenses henüz 5 yaşında.

Son günlerin en trend ameliyatı olan geniz eti ve kulağa tüp takılma operasyonu bizede kısmet oldu .

Lal'in çocukluğundan beri sürekli kulağı ağrır.Ben de çok kulak ağrısı çeken bir çocukmuşum bu yüzden klasik türk anası modeli olarak anasına çekmiş diyerek ağrı kesici verip yatıştırdık aylarca.

 Bazen dozunu aşan ağrılarda doktora gittik antibiyotik verdi.Son günlerde sürekli okulundan arayıp Lal ağlıyor gelin alın demeye başladılar.Ben başlarda naz yapıyor sandım.Bir gece Liv Hospital acile götürdük.Üşütmüş dediler.Ama bu seferki başkaydı asla şuruplar geçirmedi.Yine bir gün okulunda arayıp Lal ağlıyor dediler.Nasıl dersten çıktım ,okula gittim bilemedim.Bu sefer Gayrettepede bulunan kulak burun boğaz üzerine uzman Anatomica hastahanesine gittik.Doç Dok.Kürşat Yelken bizim velimiz.Beni de geçen sene ses teşlerimden ameliyat etmişti.Harika bir doktordur.Ama o gün izinliydi başka bir doktor baktı Lal'e.Geniz eti büyümüş,bu sebeple sümük sıvıları rahat akamadığı için kulağının içine dolmuş.Özellikle sağ kulağı çok ağrıyordu.Hafifte duyu kaybı oluşmya başlamıştı.1 hafta boyunca kullanmamız gereken ilaç ve damlalar verdiler.Bazı aşamalarda ilaçla tedaviside oluyormuş bu işin.Biz ilaçlarımızı aldık 10 gün sonra kontrole gitmek üzere oradan ayrıldık.Ancak Lal bir türlü düzenli kullanmadı ilaçlarını tadını sevmemiş sürekli ağladı.Zaten sağdan soldan okuduğum kadarı ile genelde sonu hep ameliyatla bitermiş bu işin.Bu sebeple kızı ağlatıp zorla içirmedim ilaçları.10 gün sonra Kürşat beye gittik.Sonuç tahmin ettiğim gibiydi.Hemen ameliyat dedi.Ama ilk kontrolümüzü yapan doktoru Lal hiç sevmemişti.Ne yalan söyliyim ben bile sevmedim.Adam çocuklarla iletişimi hiç bilmiyordu.Çıkışta bir tane toka hediye etmekle çocukların kalbi kazanılmıyor doktor amcalar.

   Neyse efendim Kürşat amcasına bayılan Lal hemen ameliyata ikna oldu.Bizim çocuk doktorumuzun adı da Tamer Ünver.Lal ona da bayılır.Hatta bebekken sırf onu görmek için hasta numarası yapmış bizi kandırmıştı.Gece acile gidipte bu benim doktorum değil diye ağlayınca  foyası ortaya çıkmıştı.Yani çocukların hayatına dokunan insanlar ne kadar önemli.Öğretmen,doktor vs.Çocukların affı yok.Sevmezlerse ikna etmeniz çok zor.

    VE AMELİYAT GÜNÜ

Biz bikaç gün önceden Lal 'e nasıl bir ameliyat olacağını anlattık.Ameliyattan önce tesadüfen bizim okulumuzun müdürü Hande öğretmenin oğlu Mete aynı ameliyattan olmuştu.Ben de Mete'ye hediye alıp hastahaneye ziyarete gittim.Ve akıllıca birşey yaparak Lal'i de yanımda götürdüm.Korkulacak bişey olmadığını görsün istedim.Mete'nin baş ucunda bir sürü oyuncak vardı.Lal hemen ben de ameliyattan çıkınca prenses legosu isterim dedi.Anneannesi de yeni mikili pijamalar aldı.

  
    Gece 12 den itibaren yemek yemesi,su bile içmesi yasaktı.Sabah 7.30 da hastahaneye vardık.Odamıza yerleştik.Herkesin odasını süsleyen balonlar takan ben elim ayağım bağlanmış gibiydim.Ne balon ne başka bişey aklım uçmuştu sanki.Anneannemiz zaten bir gece önce bizde kalmıştı.Babaannemiz bizi hastahanede karşıladı.Sonra teyzelerimiz geldi.Lal bayram havasında gibiydi.Ameliyat kıyafetini giydirdiler.İçim çok tuhaf oldu.Çocuklar hasta olmasın.Zor bir ameliyat değildi ama ana yüreği işte o kıyafetle görünce gözlerim doldu.

     Eline serum iğnesi takılırken çok ağladı.Neyseki çabuk sustu.Haklı kız ben de nefret ediyorum o serum iğnesinden.Kan testleri vs derken beklenen an geldi.





Ben ona seni bir tekerlekli yatakla alacaklar çok eğlenceli vs diye anlatmıştım.Sedye gelince korkmadı.Odadan çıkmadan elinden sakinleştirici bir sıvı verdiler.


Sedye ile asansöre binene kadar yüzünde güller açtı.Ama bizi asansöre almadılar.Orada ilk defa gözündeki korkuyu gördüm.Ama ameliyathaneye çıkana kadar uyur dediler.


Asıl zor olan kısmı şimdi başlıyor.45 dakika sonra doktoru geldi.Çok başarılı bir ameliyattı dedi.Geniz etini almışlar.2 kulağına birden tüp takılacaktı ama sol kulağı ameliyatta temizlemişler,sadece sağ kulağına tüp takılmış.Denize girmesinde ,banyo yapmasında sorun yok ancak havuza girerken mutlaka tıkaç takmalısınız dedi.Hatta kendini iyi hissederse 2 gün sonra okula bile gidebilir dedi.Buraya kadar herşey yolunda.Biraz sonra getirirler Lal'i odasına dedi gitti.10 dakika geçti asansörün kapısı açıldı.O gülerek giden kız gitmiş bir canavar gelmiş.Sedyede 2 kişi tutamıyor.Bildiğiniz sinir krizi geçiriyor.Şoka girdim.Kimse bana söylemedi bu şekilde narkozdan çıkacağını.Odaya aldılar bu seferde 5 kişi baş edemedik.Aklımı kaçırıcam sandım.Ödüm patladı.Hatta kayınvalidem sen çok soğukkanlı davrandın afferim dedi.Annem de dediki Ahu şoka girdi.Gerçektende şoka girmiştim.Hiçbirşey söylemeden öpüp saçlarını seviyordum.O ise çığlıklar atarak her yeri tekmeliyordu.Acıyor diye ağlıuordu.Aslında bağırdığı ve ağladığı için acıyormuş.Kaç senedir hiç böyle çaresiz kalmamıştım.1.5 saate yakın çırpındı.Annemi,teyzem,kayınvalidem dışarı çıktı.Biz babası ile sevdik,okşadık.Ben en sevdiği ninniyi açtım.Baktım babası ile daha sakinliyor ben de odadan çıktım.Sonra uyuyakalmış.1 saat sonra günaydın diyerek uyandı.Ben 2. şokumu yaşadım.Bu kadar neşeli uyanmasını beklemiyordum geçirdiği sinir krizinin üstüne.Ama hiç bir şey hatırlamıyor şükür.Sakın sizde korkmayın.

Hediyesini açtı hemen.Aslında prenses legosu istemişti ama bulamadım.Bulduğum minicik lego seti de çok pahalıydı.Bu kocaman  prenses şatosunu minicik lego seti ile aynı paraya aldım.Lal bunuda beğendi.Biraz oynadı sonra acıktım dedi.Ama yemek yemesi yasaktı.
Hemşire kaymaklı dondurma getiridi.Çocukken bademcik ameliyatından çıkınca verirlerdi.Hiç değişmemiş bazı adetler.1 kaseyi yedi.Hemşire seversen yine getiririm dediği için tabi yüz bulan bizim kız hemen 2. kaseyide istedi.2 kase dondurmamızı yiyince rahatladık.Saat 13.30 gibi hastahaneden taburcu olduk.1 hafta boyunca ılık çorba,yumuşak balık,yoğurt,püre vs gibi yiyecekler yemesi gerekiyordu.İştahsız çocuklar için sorun değil ama bizimki maşallah yemek yemeyi pek sever biraz zorlandık.

Ağrısı olur diye ağrı kesici ve bir tanede antibiyotik şurup verdi doktorumuz.Antibiyotik şurup 1 hafta kullanılacak.Ağrı kesici mecbur kalmadıkça kullanmayın demişti.İlk gece 1 kaşık içirdim .Sonra gerek kalmadı hatta ameliyattan 2 sonra okula bile gitti.Hiç kusmadı ateşi çıkmadı.
Ama kusma ve ateş normal kabul ediliyormuş.Tek sorunu bana taktı kafayı.Sen beni ameliyata zorladım,sen beni doktpra götürdün.Sen elimi acıttın.Ah bu anneler ne yapsa yaranamıyor.Ama babasını görünce babişkooo diye yumuşuyor 😂😂😂

     1 hafta sonra kontrolümüz vardı şükür iyileşmiş bile.Kulağına takılan tüp 6 ay içinde kendini atacakmış.Tüp ne işe yarıyor diyenleriniz varsa eğer.Kulağa biriken sıvısı yavaş yavaş dışarıya atmaya yarıyormuş.

    Bize şimdilik geçmiş olsun.Allah çaresiz dert vermesin.Bunlar kolay operasyonlar.Eğer bu ameliyatı olmayı düşünen aileler varsa lütfen korkmasınlar.Her çocukta ayrı tepkiler verebiliyormuş narkoz.Belki sizinki güle oynaya çıkar narkozdan.

Kucak dolusu sevgilerimle.

Ahu Kahraman Yıldırım
@muzisyenanne
Hastahaneden çıkmadan 10 dakika önce şımarmalara başlamıştık bile.

7 Mart 2016 Pazartesi

Kucağı Boş Lohusa Son Bölüm

İlk şoku atlatmıştım.Kocamı istiyordum yanımda.Oda da başımda dua ediyordu herkes.O sırada doktorum girdi içeri.Başınız saolsun dedi.Anne gayet iyi.Ben güya öğrenmiycektim ama doktora lütfen söyle dedim cinsiyeti neydi.Adam üzgündü çünkü aylarca her kontrolde lütfen erkek deyin diye yalvardığım günleri biliyordu.Oysaki çin takvimi kızı gösteriyordu.Erkekti dedi.Ben sanırım iki katı üzüldüm.Bu bana nasıl bir hayat dersi oldu anlatamam.Allahtan hayırlısını dilemek,sağlıklısını dilemek ne kadar önemliydi.Allah peş peşe en büyük hayallerimi gerçekleştirmişti.Hep istediğim normal doğumla,hep istediğim erkek bebepim olmuştu işte.Böylemi olmalıydı.Ben bi yerde yanlışlık yapmıştım.Tam o sırada odanın telefonu çaldı.Arayan baş hekimdi.Bebek nerede dedi.? Ben nerden bileyim dedim kadına çok sinirlendim.Hakikaten bebek nerdeydi ? Ben doğumhaneden çıkmadan bebeği kutuya koyup Levent'in eline vermişler.Tüm arkadaşlarımız ve aşkım şok olmuş.Adam da o şokla atlamış arabaya gitmiş bebeği gömmeye.Baş hekim bana demesin mi bebeği geri getirin ölüm belgesi olmadan çıkaramazsınız.Sen dedim  manyak mısın ? Sizin hastahaneyi mahkemeye veririm.Arama beni bi daha.Tabi bas bas bağırdım.Neyse efendim o sırada kapıdan hiçte bayılmadığım bikaç gereksiz akrabamız olan karı koca girdi.Sahte bir geçmiş olsun.En uyuz olduğum şey.Bir de demezler mi aa hamilemiydin hiç duymadık.Lan olm söylemedim ben sizi 1 yıldır görmedim bile ondan duymadın.Neyse gelen giden ziyaret edenler gidince asıl acımla baş başa kalınca anladık hanyayı konyayı.Ah ben hep kendime üzüldüm ama kocamı hiç düşünmedim.O aşkım yanına koyduğu kutuyla oğlunu gömmeye giderken yolda  neler yaşadı acaba.Kimseden de yardım istememiş.Geri geldi alı al ,moru mor.Bana çaktırmıyor destek oluyor ama kendinde değil.Sonradan söylüyor çok ağlamış yolda.Zordu çok zor ama katlanılmaz değil.Daha beterleri hep var dedim kendime sakin ol Ahu.Bazen üzülmeye utandım.Özge Uzun 'la sohbet ederken bana başın saolsun deyince ,yanınızda üzgünüm demeye utanırım dedim.O da acı senin acın.Herkesin acısı kendine ağır lütfen acını yaşamaya utanma dedi.Ondan 3 gün sonra Pınar Altuğ Atacan aradı .O günden sonra arkadaş olduk.

   Herkes evine döndü.Annemle kaldık baş başa.hemşire geldi sakinleştirici ister misiniz ? Annem yapın dedi uyusun.İstemem dedim her gece siz mi olacaksınız yanımda alışıcam ben.Tam uyumaya çalışırken karşı odama sancılanan bir hamile geldi.Oğlu olacaktı.Odalarını mavi  süslerle süslemeye başladılar.Bir tatlı telaş.Fotoğrafçı yanlarında.Nasıl yaptım bilmiyorum kendimi birden karşı odada buldum.Sessiz olurmusunuz lütfen herkes mutlu bir an yaşamıyor bu katta bebeğim öldü benim diye bağırmaya başladım.Oysa şimdi ne kadın suçlu burada ne de ben !!!!
     Hemen hemşire geldi,annem geldi odaya aldılar beni.Sabaha kadar ağladım.Sabaha karşı dalmışım.Bebek ağlamasıyla uyandım.Karşı odaya ziyaretçi akını başlamıştı.Onların kahkahaları benim ağlmama karıştı.Bikaç saat sonra yeni doğum yapan kız odama geldi özür diledi.Dedim ki ne suçunuz  var asıl ben özür dilerim.Bu arada hastahanede bu katta acı çektiğimi okuyan bir takipçim aynı hastahanenin 2. Katında zatüre tedavisi gören eşi ile istersem odaları değiltirebilceğimizi söyledi kıyamam.Ama 2. Kat karantina katı.Ben de domuz gribi olunca oraya yatırmışlardı.Tabiki zatüre adamı yeni doğanların katına alamazlardı.Ama teklif etmesi bile bana çok iyi geldi.Hastahaneden çıkmadan bu teklifi yapan bayanın eşinin odasını da ziyaret edip teşekkür ettim.Bu arada normal doğum ne harika bişeymiş dedim hep.En azından hareket özgürlüğüm var.Dolaşıyorum ,yürüyorum.Oğlumuzu hiç ziyaret etmedik.Hatta anneannemizin mezarında yatıyor.Bayramlarda anneannemize yaptığımız kabristan ziyaretleride olmadı.Emin ellerde o biliyorum.Hep diyorlarki seni bekliyor yukarıda.En çokta onu merak ediyorum yüzünü hiç görmediğim minicik bir bebek beni nasıl tanıyacak,ben onu nasıl tanıyacağım.

    Ve 2 hafta gibi kısa bir sürede Allah bana birçok ders vermişti.Ne istersen iste hayırlısını iste.Erkek çocuk diye çıldırıyorum ne kadar günaha girdim.Normal doğum diye tutturdum al işte normal doğum.Hayırlısı Allah'tan deyip bırakıyorum.Allah ne yazarsa onu yaşıyoruz.Yalvarmanın,yakarmanın,isyan etmenin hiç anlamı yok.Allah yakınlarımıza,evlatlarımıza uzun  sağlıklı ömür nasip etsin.Sağlıklı bir evladım var.Hamile kalabildiğimi biliyorum.Bu sebeple kaderimdir başıma geleni kabul ediyorum.Alllah isteyen herkesi evlat sahibi yapsın diliyorum.Bir de size tavsiye mutlaka böyle bir doğum yaparsanız sütten kesen hap alın doktorunuzdan.3-4 gün sonra sütüm gelince epey göz yaşı döktüm.

  Bu süreçte yanımda olan başta eşim,,annem ,babam,kızım ,aileme,hastahaneye yattığım gece 01.00 den sabaha kadar başımdan ayrılmayan Zamaneannesi İlknur'a.Sancı çekersen ziyaretime gelen Burcu Atasoy ve Göksemin,Burak çiftine,doğumhaneden çıktıpımda başımda bekleyen ginger Sinem,fotoğrafçıanne Ebru,Zuhal,Fatoş,Başımda giden bebeğimin yasin duasını yapan Ayşegül Dede.Gece doğumgününü iptal edip yanıma gelen Bohemmother Amine.Sosyal medyadan farkındalık yaratılması için bana destek paylaşımları yapan Melinasmom Merve'ye.Devamlı mesajlar atan Bal Yanağın Hikayesi,Hassasannem ve evimi çiçek bahçesine çeviren herkese sonsuz teşekkürler.

  Ben sizden rağzıyım.Siz de rağzı oLun hakkınızı helal edin.Hepinizi çok seven Müzisyenanne.

6 Mart 2016 Pazar

Turgut Vidinli Bitmiştir!!!!

Birkaç gündür Beşiktaş'ın ünlü mekanlarıdan Turgut Vidinli'de hesaba itiraz eden kadınlara yapılan şiddeti okuyoruz.İnanmayanlar var.Kafası güzelmiş kadınların diyen var.Ve tabi oh olsun kadınsın sen rakı senin neyine otur evinde diyen bile vardır.Bu yoz toplumumuz düşüncesi.Oh iyi yapmışlar afiyet olsun.Ben herşeyi geçtim.Bu bayanların yazdıklarının doğru olduğuna inanıyorum.Çünkü bakınız Turgut Vidinli biz sigara içilmesini istemedik diye bize neler yapmıştı.


Turgut Vidinli'ye biz de 3-4 ay önce gitmiştik.Mekanın kucak kucapa oturtması,garsonların göt söt insanlara davranması ilk dikkatimi çeken olmuş ancak eşim ve arkadaşları mekanı seçti diye susayım dedim.Ama minicik mekanda aynı anda yüzlerce kişinin sigara içmesiylr bana geldi gelenler.Garsondan rica ettim.Öksürük konasına girdim resmen.Sigara yasağı var dedim.Adam gitti tepemizdeki tüm pervaneleri açtı.Klimaları açtı.Dedim ki bakın çok üşüyoruz kış vakti ne kliması.Garson o kadar şımarmış ve terbiyesizki  asla dinlemedi.Biz de Ankara sigara ihbar hattını aradık.Yarım saat sonra birden polis geliyormuş diye bağırıp hemen sigaraları söndürdüler,çay bardağı altlıklarından yapılan küllükler toplandı.Belliki içeriden polisi vs bağlamışlar.10 dakikaya mekan tekrar duman altı.Gece bizim şçin bitti,çünkü ben öksürmekten yemek yiyemiyorum.Tam kalkıcaz hırsımı  alamadım instagrama bu olayı yazdım.Birileri bilsin bu mekanın terbiyesizliğini dedim.Yazımı okuyan ve mekanın sahibinin oğlunu tanıyan bir arkadaşım .... Vidinli baksana  diye yazının altına çocuğu etiketlemiş.10 dakika sonra çocuk mekanın kapısında yüksek bir yere çıkıp ,müziği de kapatıp bu yazıyı yazan kim diye bağırdı.Eşim çok kızdı.Resmen bizi mekanda linç ettirecek.Ben alttan almadım.Benim ne var dedim.Ben de diklenince geldi masaya,lütfen  silin çok takipçimiz var vs dedi.Haklısınız söndürücez aslında yasak ama garsonlar göz yumuyor dedi.Ben de patronsan eğiteceksin personeli dedim.Afferim dedim sonra bak sahibi egendi çıktı.Sonra bu pek şirin ve akıllı patron elinde telefonu yazdığım yazıyı tüm masalara gösterip aslında kendince bana jest yapacakken sigaraları söndürtmeye çalışırken içkili insanları da üstüme salmış beni fişlemiş oldu.Masalar bizi taciz etti.Dönüp bakmalar,hatta parmak işaretleri yapanlar.Apar topar kalktık ve hasta beşiktaşlı biri olarak çocukluğumun geçtiği mekanın bu hale gelmiş olmasının derin üzüntüsünü yaşadım.Dededen toruna geçmeyecek demekki yönetim.Yapamıyosun bırak kardeşim.Bakınız 5-03-2016 tarinde kadınlara şiddet uygulayan bir mekan olarak her yerde yazılar var.



Bu yazıya inanmayanlar için tek gerçek Turgut Vidinli hem fiyat hem servis hem personel olarak haddini aşmış.Şımarmış mafya vari hareketleri ile beşiktaş çarşıya yakışmayan bir mekan olmuştur.Gideceklerin dikkatine.Gidip yan masadaki kadının kucağında yemek yemek ,sigaradan kusmak,üstüne bir de oldukça lezzetsiz meze ve balığına dünya kadar para vermek isteyenler buyursun gitsin.Tatlı niyetine garson küfürü,itip kakması bedava.

Kucağı Boş Lohusa 2. Bölüm

Bugün 6-03-2016 .Geçen sene bu sabah hastahane odasına yatmıştım.Odaya bi kadın geldi şimdi size hap vereceğiz bebeğiniz düşmesini bekleyeceğiz sedi.Siz manyak mısınız dedim o ne demek ? Önce rahimden hap vereceğiz,sonra ağızdan kanamanız olup bebeği düşürmeniz için uğraşacağız dedi hemşire.Ve çok soğuk kanlıydı.Ne kadar ruhsuzsunuz dedim.Yani bebeği odayamı doğurucam ben ? Evet düşük olursa bebek gelebilir korkmayın dedi ruh hastası bana.Beni aldımı titreme.Allahım lütfen dedim öyle bişey olmasın sen bana yardım et.Çünkü ben bebeği görmek istemiyordum.Henüz canlıydı ve en fazla 16 saniye yaşar demişti doktor.Kucağımda ölsün istemedim.Bakmayacağıma söz vermiştim.Evet allah duydu sesimi tam 6 saat boyunca verdikleri haplardan hiçbirşey olmadı.Kanamam bile başlamadı.Eh bebek tutunmuş bi kere gitmiyor.6. Saatin sonunda suni sancı verdiler.İğrenç bişeydi.Kızımı gerçekten sancılanıp doğurduğum için suni sancıyı sevmedim.Bir yandan da ağrı kesici yaptılar.Ama o ağrı kesicide doğumu geciktirdi.Eşime elimi sıkı tut ağrı kesiciyi kessinler bitsin bu iş artık dedim.Yaklaşık 12 saattir bir bebeğün hayatını bitirmeye çalışıyorduk.Ve en kötüsü en mutlu katta doğum katında.Herkesin kapısında tebrik çiçekleri,fotoğrafçılar ,misafirler.Benim odamda ağlayan insanlar.Allah bu düzeni kuranın,beni o katta yatıranın  topunun ..... Bağırdım bir ara karnımdaki bebeğe.Bırak beni artık git lütfen böyle çok zorlaştırıyorsun işimi.Çünkü ben biraz daha kalsa vazgeçebilirdim.Sanki benden ayrılmak istemedi hiç.Dişimi sıktım,elimi ısırdım bağırdım çağırdım 13. Saatin sonunda doğuma aldılar.Ve nasıl bir doğum oldu hiç hatırlamıyorum.Çünkü doktora bana yüzünü göstermeyin demiştim.Beni hemen uyutmuşlar doğumdan sonra.Biraz uyumuşum.Gözümü açtığımda başımda bir sürü arkadaşım vardı.Odama çıkarıyorlardı beni herkesin gözü yaşlı.Sürekli soruyordum bebek kız mı ? Erkek mi ? Levent nerede ? Sonrası biraz daha zordu #devamıgelecek #kucağıboş #lohusa#hikayem

Kucağı boş lohusa 1. Bölüm ...

Bu sabahta ezan sesini dinledim.Sanki biri beni uyandırıyor kalk diye.1 haftadır ruh halim hep çalkantılı.Ne kendime ne eşime söyliyemedim hislerimi.Bugün gözyaşları içinde eşimle paylaştım artık durumu.Beni bebeğin mezarına götürür müsün ? Şaşırdı önce.Bişey diyemedi.Pazar günü 1 yıl olacak bebeğimiz melek olalı.gitmek istiyorum ilk defa.Geçen sene bugün 2 haftadır içimde 19 haftalık olmuş canı yaşatmaya çalışıyorduk.Son bir umudumuz vardı renkli ultrason.Hamileyken domuz gribi olup komaya girince bebeğimizin suyu azalmıştı.Düzelir belki diye bir umut günlerce su içip soluma yattım.Ama annelik iç güdüsü sanırım veda günü yaklaşıyordu hissettim.Yine de son bir umut Recep Has'tan yalvar yakar randevu aldık.Atıl Yüksel ve Recep Has bunlara neredeyse birçok hamile tanıyor artık.Aylar öncesinden randevu alınıyor.Recep Has'a giderken takside yol boyu ağladım.Sürekli yasin okudum dua ettim.Lütfen bebek yaşasın dedim.Ve randevu saatimi beklerken bir anne adayı içeriden kahkahalar ve kızım oluyor diye mutluluk çığlıkları ile çıktı.Onun mutluluk çığlıklarına benim ağlama sesim karıştı,sessiz sessiz ağlarken birden katıldım ağlamaktan.Eşim üzülmesin diye elimdeki gazeteyi iyice yukarı çektim ama o anladı.Ama kendinden geçmiş telefonla tüm akrabalarına mutlu haberi bağıra çağıra veren kız anlamadı.Eşim çok sinirlendi ve tepki vermek üzereyken dur dedim kızma.O nereden bilsin bizim bebeğimizin öleceğini.Ama bana ders oldu.Hastahanelerde hep mutlu haberler alınmıyor anne adayları.Dikkatli olmak gerek.O günü, o kızı hiç unutmadım.Ulu orta çok sevinmemeyi,insanların göZüne bazı şeyleri sokmamayı öğrendim.O güne kadar ben de bilmiyordum.Doktordan beklenen sonuçla çıktık uzatmanın anlamınyok bebeğin suyu bitmiş dedi.Ve en zor 2 gün başladı.Bebek mucize bir şekilde susuz ortamda yaşamaya büyümeye devam ediyordu ve doktorlar biz imza vermeden almıyorlardı.Ama doğurucam dersem sakat olabilirdi.Eşimle arabada sarılıp saatlerce ağladık.Kızımız vardı şükür.Ona bu haksızlığı yapamazdık.Hadi biz baksak bizden sonra kim bakacaktı :( Ve doktorumuzu aradık.Devamını sonra yazacağım.Sabah sabah acıma ortak ettim sizide kusura bakmayın.2. Yazım sizlerle.Hayalet gibiyim bugün.Sanmayınki isyan ediyorum,sanmayın ki neden ben diyorum.Asla hiç demedim.Bunları yazma sebebim bakın o pozitif gördüğünüz kadın neler çekti demek için değil.Bunlar başıma gelirken kendime çıkardığım dersleri paylaşmak beni rahatlatıyor.Bebeği doğurmama karanı eşimle zorda olsa aldık ,bütün gece sımsıkı sarılıp ağladık.Karnımdaki bebek susuz olduğu için her dönüşünde artık canımı çok yakıyordu.Ama ona alışmıştım.Ertesi gün doktorumuza gittik.Ben sandımki hemen orada bu iş bitecek.Kürtaj vs cinsi bişey olacağım.Ama iş sandığımdan ciddiymiş.Bebek 20. Haftaya yaklaştığı için bana doğum yapacaksın dediler.Şoka girdik çünkü zaten sezeryandan nefret etmişken hoppala al sana bir de dikiş acısı dedim.Yok dedi doktorum bu tip durumlarda normal doğum yaptırıyoruz.Ama siz bana normal doğum yapamaz ilk doğumu sezeryan olanlar demiştiniz dedim.Bebek ufak olduğu için böyle olmak zorundaymış.Gece yarısı gelin dedi doktor yatış yapacağız.Biz 2. kez çöktük.Eşim gel seni yemeğe götüreyim dedi.Kanyonya gittik.Karnım epey çıkmıştı.Bikaç takipçim başıma gelenleri okumuş orada karşılaşınca bana sımsıkı sarıldırlar.Nasıl iyi geldi.Sonra en sevdiğimiz yere num num a gittik.Hamile olduğum epey belli.Garsondan bira istedim hem de en büyüğünden.Adam şaşırdı.Eşim getir dedi.1-2-3 içtim de içtim.Oysa dün namazlar kılıp yasinler okuyan ben kendimi  kaybettim.Ne gelirse Allahtan.Dua etmeyi hiç bırakmadım ama o gün bilincimi yitirmiş gibiydim.Sadece gözümden yaşlar iniyordu.Normal doğum yapmayı o kadar çok istemiştimki hamile kaldığımı duyduğumda.Ama böylesi bir normal doğum hiç hayal etmemiştim.Demekki önce hayırlısını dileyecekmişiz.Allah'ın kapısı açık oluyormuş.Dileklerim gerçek olacaktı işte al sana Ahu normal doğum dedim içimden.Sonra gittik hastahane için bana mavi pijamalar aldık.Doğuma kadar cinsiyetini bilmiyordum ama hep oğlum olsun istiyordum.Doktora lütfen artık cinsiyetini söylemeyin dedim.Bilmeden kaybedeyim.Zor bekleyiş başladı gece 00.00 da evden çıkacaktık.Lal o gece karnımı hiç sevmedi.Eğilme kardeşimi sıkıştırıyosun demedi.Herkes herşeyi biliyor ve evin içinde oynuyordu.Ve sona giden yol için yola çıkmaya hazırdık.

24 Şubat 2016 Çarşamba

Kral Babam

İçimden geldi birden bu yazı.Ben babama ,anneme çok çektirdim genç kızken.Derslerim hep kötüydü,hovarda lay lay bir genç kızdım.Ama terbiye ve ahlak sınırlarını hiç aşmadım.Maddi manevi hiç birşeyinde eksikliğini duymadan yaşattılar bizi buna rağmen hiç şımarık yetiştirilmedik.Çünkü elimizdeki imkanların hepsini babamızın emeği olduğunu hep bildik.Bu yüzdendir kendime güvenim.İnsan sevgim.Yani baba evinde birçok şeyde doyuma ulaşınca koca evinde buldumcuk olup kendini sapıtanlardan olmadım.Her hatamda annem ,babam yanımda durdu,hiç yargılamadı sabır dediler.Aksine evlenince birçok şeyi sıfırlayıp karı koca sıfırdan kurduk herşeyi.Her yaşımda ayrı bisikletim,18 yaşında arabam vardı.Babam benim en büyük kalp sızım,gözümün nuru başımın tacıdır.Her kız bir prensle evlenmek ister.Çünkü her kız babası bir kraldır.Lal'in doğumgünü için aldığım  kral tacını babam hiç takmak istemedi.Çünkü Levent'e ayıp olacağını düşündü.O kadar naif ve ince düşünen bir adamsınki sen.Ama Levent Lal'in kralı.Sen de benim kralımsın.Bunu hiç unutma hayatımın anlamı.Yılmaz Kahraman.Benim hayat filmimin baş kahramanısın.Günümün ortasına ışık oldu bu fotoğraf.Allah herkesin ruhuna huzur,kalbine sevgi versin.Kral babam seni çoook seviyorum.Deli kızın Ahucuk #babalarvekızları#dedetorun#babasevgisi

22 Şubat 2016 Pazartesi

Kızıma 5 Yaş Mektubum


Annecim bir doğumgününün daha sonuna geldik.Artık kendi kararların,kendi konseptlerinle yeni yaşlarını kutluyorsun.Dilerimki hayatın bu fotoğraftaki gibi hep rengarenk olsun.Hiç karalar bağlama.Ama karakterin rengarenk olmasın.Hangi rengi seçtiğin senin kararın ,yeterki bukelemun gibi girdiğin ortama göre renk değiştirme.Kimsenin kalbini kırma.Unutma tüm arkadaşlarını bir anne doğurdu ve onu da benim seni sevdipim kadar çok seven bir annesi var.Ve herkes kendi ailesinin gözünde hep haklı.Herkesi sevmek zorunda değilsin.Herkeste seni sevmek zorunda değil.Seviyormuş gibi yapma yeter.Kendi başarıların veya kendi başarısızlıkların olsun.Kimsenin kuyruğuna takılıp kendini üstlere çekmeye,başka insanların çevresinden faydalanıp kendine çevre açmaya çalışma.Yalnız kalmaktan korkma.Yeterki yanaşma,arkadaş gruplarında sığıntı olma.Ailen her zaman yanında.Ama bize güvenipte kendini bırakma.Ne önüne geçeriz,ne arkandan iteriz.Sen tökezlersen düşme diye ,yanında durup koluna gireriz.Sana güzel bir hayat için babanla 7 gün çalışıyoruz.Ama anne ve baba parasıyla hiç bir zaman kimseye hava atma.O zaman tepkim çok kötü olur.Biz babanla sıfırdan bir hayat kurduk.Parayla değil, huzurla mutlu ol.Meslek seçimini iyi yap.Ve ne yaparsan yap aşkla ve en iyisini yap.Herşeyden azar azar yapma.İlk zorlukta hedeflerinden şaşma.Her gecenin bir sabahı var.Umudunu hiç kaybetme.Duanı dilinden eksik etme.Ve bilki herşey Allah'tan.Seni bize verem rabbime binlerce şükürlerle iyiki doğmuşsun annem.#lalprenses5yaşında #annedenkızına#mektup#lalprenses #prenses#çocuk#mygirl

5 Şubat 2016 Cuma

Küçük Prens'e Yakışmayan Müzikal Bitti


Tam 10 gösteri sonrası bugün küçük prens müzikali İstanbul için  perdelerini kapatıyor.O kadar emek,para,prova yatırım hepsi çöp oldu.Bu kadar basitmidir bir müzikal yapmak.Zorlu Psm gibi önemli bir sahnede sergilemek.

Bu sene elimizi sallasak Küçük Prense çarptı.Nedenini ben de merak ediyordum.Geçen gün sevgili Cengiz Semercioğlu'nun yazısında öğrendim.Küçük Prens 70 yıl önce yazıldığı için telif hakları süresi 2015 yılında dolmuş.Bu yüzden siz,ben bakkal amca bile artık küçük prens resmini basıp,ismini koyup satabilir.Artık o bir halka mal olmuş eser.Tıpkı Pinokyo,Kırmızı Başkıklı Kız,Şirinler gibi.

    Hazır Küçük Prens yeni piyasaya düşmüşken filmi çekildi,hediyelik eşyaları iş portaya düştü.Tabi müzikali de çıktı.Ama ne müzikal.Bu kadar harika oyuncuları bir araya getirip bu kadar vasat bir gösteri ortaya çıkarmak tamamen yapımcının suçudur.

     Yapımcı Alev Baymur.Kendisi eski bir balerin.Zamanında birkaç  türk filminde de başrol oynamış.Ama bir müzikal yapımcılığı için bu yeterli mi ? Bence değil çünkü  müzikal tam bir fiyaskoydu.İzleyende 2. Sınıf bir bale,ritmik jimnastik okulunun sene sonu müsameresi izlenimi yarattı.
     Biletler hiçte ucuz değildi.Kişi başı 80 tl ödediğimiz bu müzikali balkondan anca yer bularak izledik.Ayrıca içeri girerken mısır,cips vs yiyeceklerin girişi yasak olması gerekirken malesef ortalık piknik alanına dönmüştü.Biz balkon en ön sıradaydık.Biraz da kalabalık bir grup gitmiştik.Bizim balkon neyimize cep telefonundan,mısıra her birşeyi aşağıdakilerin tepesine düşürdü çocuklar :( 
      Müzikalin en can alıcı noktası Altan Gördüm'ün canladırdığı kral sahnesi ve Demet Tuncer'in tilki sahnesiydi.Bir de yılan vardı o da harikaydı.Ama bu sahneler toplasanız gösterinin sadece15-20 dakikasını kapsar.Müzikleri de güzeldi ama müziklerin güzelliğini ortaya çıkaracak bir kurgu yoktu.Güme gitmiş müziklerde.

     Bir kere işi bilen biri olarak gösteride reji yoktu.Çocuk oyuncuların oyunculukları sıfır.Ataberk Mutlu'ya yüklenmişler evet çok tatlı.Evet rol yeteneği var ama şarkı söylemesi gereken bölümlerde malesef detone ve berbat bir performans sergiledi.Sırf o değil gösteride ki tüm çocuklar çok kötü şarkı söylüyordu.Belli ki kimse çalıştırmamış çocukları.

     Uçak ve salıncak dışında hiç dekor kullanılmamıştı.Çocukları asla içine çekemeyen bu müzikal üstelik tam 2 saat sürüyor ve  giderek bir işkenceye dönüşüyor.Konusunu bilmeyen bir kişi asla konuyu anlamaz.Hangi yaş grubuna hitap ediyor ben bişe anlamadım.Çünkü ben bir yetişkin olarak bile sıkıntıdan patladım.
      Sahne üzerinde çok az kişi oynuyor.İsmi geçen Özkan Uğur,Meltem Bülent Şakrak gibi oyuncuların çoğunu barkovizyondan önceden çekilmiş film gibi izledik.Hologramın en kalitesizini gördük.Karanlık içi sıkıcı görüntülerdi.Herşeyin ucuzuna kaçmışlar.

     Özetlemem gerekirse belli ki Alev Baymur bunca ünlü ismi hatırla gönülle bir araya getirmiş malesef eline yüzüne bulaştırmıştır.Küçük Prens'in ismine bir kara leke olarak tarihe geçecek bu müzikalin bugün final yapmasına ben hiç şaşırmadım.

    Bir daha müzikal yapmaya heves edenlerede tavsiyem lütfen önce bir yurt dışında yapılan çocuk müzikallerini izleyin.Bizim çocuklarımız da paramız da değerli.Kimse aptal değil.

        Ve lütfen çocuk oyuncularınıza ses eğitimi aldırın.Çok komik oluyorsunuz.

   Ve Ateberk Mutlu'nun değerli ailesi.Ünü yakaladık rüzgar estiği kadar herşeye sokalım çocuğu demeyin.Bu kuzunun zaten dizi seti var gece 20.30 da başlayıp 22.30 da biten bir müzikalde oyuncu olmak,üstelik bu kadar kötü şarkı söylerken.
        Neyse tüm ekibe geçmiş olsun.Küçük Prens'in havalı ismi bile müzikali kurtarmaya yetmedi.Emeği geçen tüm oyuncuları tebrik ederim.

Demekki neymiş yapımcı adamı rezil de vezir de edermiş.
       Sevgilerimle Müzisyenanne :) 



31 Ocak 2016 Pazar

Canım Kardeşim Müzikali Çok Kötü

Biliyorsunuz son zamanlarda müzikallerle ilgili yazılar hazırlıyorum.Sondan başladım yazmaya :) 

Canım Kardeşim çizgi filmine Lal bayılıyor.Aylar öncesinden Akatlar Kültür Merkezi'ndeki gösterisine en güzel yerden biletimizi almıştık.Ben çizgi filmin içeriğini ve müziklerini beğeniyorum.Ama bazen tutan çizgi filmleri sahneye müzikal diye atmayı para tuzağı olarak görür oldum.Pepe müzikalini de ilk izlediğimde şoka girmiştim ve yapımcısına eleştirilerimi iletmiştim.Bu sene izlediğimde herşey çok daha iyiydi.Hala evden çıkma yasağım olduğu için bugün Lal annemle gitti .Annemden kısa videolar rica ettim.
    Zaten benim videoları izlememe gerek kalmadan annem alı al ,moru mor 1 saat içinde eve geldi.Yazık kızım parana dedi faydalı şeylere götür çocuğu zaten az zamanın var kızına ayıracağın.Ben şaşırdım tabi.

Çıkışta yapım ekibini bulup bu gösterinin amacı ne demiş? Hayvanları sevsinler,eğlensinler.Ve sonra da bu kadar insan geliyorsa vardır bir sebebi demiş.Yani satıyor abla boşversene demeye getirmiş 😂😂😂

Lal eğlenmemiş ama bence çocuklar eğlenmiştir.Sonuçta sahneden hayvanlar çocuklara soru sordukça hayııırrr,eveeeett diye çığlık kıyamet cevap vermek her çocuk için zevklidir.Ve çocukların dikkatini toplamak için en kolay ve zekice yöntemdir.

Bizim saatimizle aynı saatte  başka bir salonda daha oynuyor bu müzikal.Kuklayı dik,içine adamı koy,müziğide teyibe tak ohh gelsin biletler.

Çok pahalı mı derseniz Çocuk ,büyük farketmez 30 tl.Çok pahalı sayılmaz.Ama orta halli bir aile parasına kıyıpta gitmesin üzülürüm.
    Belki de Lal okulu ile çok daha kaliteli ve içerikli oyunlara çocukluğundan beri götürülmeye alıştığı için bize bu tür şeyler basit geliyor.Haa ama emek var ,ve çocuklara bunlarda gerekiyor.Bana göre bu gösteri müzikal diye biletli değil ,ama bir avm hizmeti olarak ücretsiz yapılabilecek türden.
       Lal 5 yaşında.Lal'e bebekçe ve saçma gelmiş.Karlar Ülkesi Müzikali'nden sonra Canım Kardeşim olmadı tabi 😂😂😂 Belki de daha ufak yaş grubu gitmeli.Biz çizgi film olarak izlemeye devam edelim en iyisi.Karlar Ülkesi müzikali yazım çok yakında.Sırada ki müzikal hedefim "Kibritçi Kız". Çok başarılı buluyor gidenler.Sevgilerimle #muzisyenanne 

30 Aralık 2015 Çarşamba

2015 bi bas git !!!!

Gidebilirsin 2015 artık.Gidene sırtını dönmek ayıptır.Ama sen de bana çok ayıp ettin.Şimdiye kadar tek sayılı yıllar hep bana uğur getirmişti.Oysaki 2015 e girerken 2. Bebek haberi ile mutlu olmuştuk.Sonra öğretmenimizin ölüm haberi ile içimiz buruk girdik sana.Hayat bu başladık tekrar yaşamaya ve günler akıp giderken bu sefer sen kancanı bana taktın.Daha yeni senin 2. Ayında beni komaya soktun.Kızımdan eşimden ailemden ayırmaya kalktın.Ben ölüme çelme taktım geri döndüm hayata.Ama sen peşimi bırakmadın bebeğimi o çok istediğim erkek bebeği aldın benden.Eh hayırlısı ,kader dedik.Yazdığım kadar kolay kader diyemedim aylarca sürdü acısı.Henüz bebeğim gideli 4 gün olmuşken geldi Erol Büyükburç'un ölüm haberi.Koştum evine,koyduk ellerimizle ceset torbasına.Bu arada evimizin içine girip çıkan bakıcıların kızımın üstünde yarattığı duygusal çöküşleri kendi acılarımdan hiç farkedememişim.Zor toparladık kuzumu.Derken yaz geldi hiç işlerin azalmadığı kadar azalarak.Koskoca okulda 20 öğrenci bırakarak.Bereketinde dengesizdi 2015.Sağlık desen annemin koluna bacağına inen kaynar sular aylarca ailemizin yüreğini dağladı.Olduğu ameliyatlar çektiği acıları keşke sana geri verebilsem 2015.İşime sardım tekrar kendimi.İşler iyi gitsin diye yönetime ek personel alımı yapmak ,ek personelin bozduğu her işi tek tek baştan düzenlemek zorunda kalmak.Onu da çıkardık işten.Uğursuzluğun peşimde gölge sanki 2015.Sen giderken ben kendimi keşfettim artık.Zamanı gelince arkamı dönüyorum insanlara.Kimseye benden daha ünlü veya çevresi geniş vs diye hakettiğinden daha fazlasını vermiyorum mesela.Ama ben hemen çok seviyorum be insanları.İnsanlarda korkuyor hopp diyor deli galiba ,bir duvar çekiyor.Hem de camdan.Hem sana çok yakınlarmış gibi hem çok uzak.Ben hissediyorum sevmeyenimde çok.En korktuğum şey bana camdan duvar örülmesi.Ya olun hayatımda ya olmayın.Hani kilo verince giyerim belki diye kenarda tuttuğunuz pantolonlardan olamam ben.İşiniz düşünce yanaşmayın.Neyse 2015 ben de sana söylüyorum seni sevmedim.Zamanı geri alsak 2014 ü 2016 ya bağlardım.Şimdi aklın sıra karla kapladın saf beyaz veda edeceksin.Ama o da işlerimi aksattı derslerim ertelendi.2015 bi bas git 🙈😂

19 Aralık 2015 Cumartesi

Bir delinin günlüğü 1

Bunaldım ey günlük..Bu ilk gecemiz seninle.Çok yalnızım bazen.Bazen de  çok kalabalık başım.Belki ben çok cıvığım çevremle,belki insanlar çok soğuk.Nasıl olsa kimse okumuyordur benim bloğu 😂😂 Şimdi benim bir derdim var aa dostlar..Kendi işimi yapmaktan çok yoruldum.Böyle bir çocuk programı tarzı bişey sunabilsem keşke..Eşim avukatlıktan iyi para kazanmaya başlarsa belki 7 gün  çalışmak zorunda kalmam.Bebek özlemim var.Kızımdan sonra kaybettiğim bebek sonrası şimdi hamile kalmaya hazırım.Ama ne zaman hamile kalırım kısmet.Hamile kalmak zor ,9 ay taşımak zor.Ben bunaldım kendimi anlatamamaktan.Buraya yazayım da belki hatıra kalır.

17 Aralık 2015 Perşembe

Doğum Sonrası Estetik Düşünüyorum ! Ya siz ?


Selam herkese biliyorsunuz Lal'den sonra bir ölü doğumum oldu.Hatta dığumdan sonra epey sütüm geldi malesef.Artık iyiyim ve tekrar hamile kalmayı çok istiyorum.Ama karnım ve göğüslerim iyice deforme oldu.Kardeş planlarımızı tamamlayınca ilk işim iyi bir uzmanın kapısını çalmak olacak.Bu bağlamda Yeşim Mutlu harika bir röportaj gerçekleştirmiş.Sizlerle paylaşmak istedim.Sevgilerimle..



Doğum Sonrası Estetik (Mommy Makeover

 

Doğum Sonrası Estetik Mommy makeover terimi, doğum yapan annelerin, doğum öncesindeki fiziksel özelliklerini geri kazanabilmeleri için yapılan estetik girişimler anlamında kullanılıyor. Özellikle yurtdışında basında ve pazarlama amaçlı kulanılan kullanılan bu terim aslında özel bir estetik ameliyat türüne işaret etmiyor. Konuyu merak ettik Prof Dr Ferit Demirkandan detaylı bilgi aldık.

Doğum Sonrası Estetik (Mommy

İbs Fuar 2015 de yaşadığım gururlu hüzün

Bu fotoğrafta hüzün var,gurur var.Bakalım başka ne var ? Ne zamandır içimi dökmedim size hazır mısınız ? @ibsfuar nasıl mı geçti ?? 
    Yıl 2009 biz karı koca müzik okulu açmaya karar vermişiz.Aylarca bir kömürlükle boğuşmuş okula çevirmiş tüm paramızı tüketmişiz.Reklam diye elimizde broşür ,bebek parkına inip,balon dağıtırdık.Böyle fuarlarda stand açacak paramız olmadığından stand açanların yanına yancı girip kaçak broşür dağıtırdık.Bebek şenliğine katılabilmek için babamdan borç aldığımız bir dönem bile oldu.Fuarlara katılmak dert değil.İnsanların dikkatini çekmek mesele.Hiç unutmuyorum bebek şenliğinde tanıtım yapmak isterken istemez istemez diye elinin tersiyle broşürleri itenleri,elimden broşür alıp yerlere atanları.İnsanların yüzündeki küçümseyen bakışları.İlk tütü güydiğim zaman yan standlardan beni animatör sanıp kiralamak isteyen firmaları.(Hala öyle sananlar var 🙈) Kırıldım,ağladım,isyan ettim.Ama hiç pes etmedim.Bana böyle davrananlardan nefret etmedim.Bir de yüzümdeki gülümsemeyi,kalbimdeki insan sevgisini yitirmedim.Ne akrabalar,ne eş dostlar ne iftiralardan geçti bu bünye.Gecelerce ağladım.Belki gündüzleri ondandır inadına kocaman gülüşüm.Dünyaya inat,dost görünen düşmanlara inat.#ibs2015 nasıl mı geçti ??? Duygusal geçti desem.Çünkü ben hiç kimsenin önüne atlamadım.Kimseye broşür dağıtmadım.Ben yine tütü giyip bildiğim işi yaptım.Sadece eğlendim ve eğlendirdim.Hiç hırs yapmadım.Sonunu hiç düşünmedim istemezse tek öğrenci o fuardan geri gelmesin okula asla takmadım.Zaten bu amaçla gittim.Çocukları sevdim,anneleri öptüm.Yine çok sevdim ama bu sefer sevildim.Kimse beni itmedi.Ben söylemeden onlar sordu okulumuzu.Benim için #ibsfuar harikaydı.Şükür allahıma dedim.Siz görmediniz belki ama ben her ritim atölyesini doldurduğunuzda sahneden size bakarken ağladım..İçim doldu taştı gururdan.Size söz veriyorum,buraya yazıyorum.Ben hiç değişmiycem.Her zaman herkesi sevicem.Hep çalışıcam çünkü en büyük yarışım,en büyük kavgam kendimle.Allah hepinizden razı olsun.İyiki varsınız.İnşallah daha başarılı olacağım günlerede şahüt ve destek olursunuz.Hayırlısı allahtan diyelim.Yürü ya kulum meselesi biz de biraz emekle ya Ahu diye işliyor.Sevgilerimle #muzisyenanne